MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/04/2014NUMARASI : 2013/105-2014/97Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığı ve pilon yeri bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığı ve pilon yeri bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan yakın tarihli emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmazın satış tarihi 15.07.1990 olup değerlendirme tarihinden yaklaşık 23 sene öncesine ait satış işlemi olduğu anlaşıldığından, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın mahalden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Dava konusu 617 ada 170 ve 626 ada 14 parsel sayılı taşınmazlardaki yapıların yaşı tespit edilerek, elatma tarihinden sonra yapıldıklarının anlaşılması halinde, bu parsellerde bulunan yapılar yönünden değer düşüklüğü bedeline hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.