Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 565 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7650 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Hükme esas alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-...Belediyesinin 02/04/2015 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın meskun mahalde olmadığı ve belediye hizmetlerinden faydalanmadığı bildirildiği halde hükme esas bilirkişi raporunda taşınmazın en yakın meskun mahale 170 metre mesafede olup, belediye hizmetlerinden yararlandığı belirtilerek arsa vasfında kabul edilerek değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.Taşınmazın değeri belirlenirken öncelikle dava konusu taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerektiğinden taşınmazın değerlendirme tarihi olan 26.03.2015 gününde imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı, en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklığının ne olduğu hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılıp hakim gözlemi de zapta yazılarak; Arsa ise Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca özel amacı olmayan, yakın tarihte satışı yapılan emsallerle mukayese yapılarak, emsal ile dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilmek suretiyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2015 yılı emlak vergisine esas olan m² değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek tespit edilen zemin değerine üzerinde bulunan ağaçlarda eklenmek suretiyle,Arsa olmadığının anlaşılması halinde ise taşınmazın yüzölçümü, taşınmazda bulunan ağaçların sayısı ve yaşı gözetilerek, kapama meyve bahçesi niteliğinde kabul edilerek net meyve gelirine göre değerlendirme yapılıp, resmi verilere uygunluğu denetlenerek, Belirlenen değere hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Faiz başlangıç tarihi 27/07/2015 olması gerekirken 18/04/2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.