Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine iliş-kindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın elatmadan arta kalan ve bilirkişi raporuna ekli çaplı krokide gösterilen bölümünde %95 değer kaybı öngörülerek bedele ekleme yapılmıştır. Kısmi olarak yapılan kamulaştırmasız elatmadan arta kalan kesimdeki değer kaybının %50 oranını geçmesi halinde, davacıya %50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinmeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davalı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmalan için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 09.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.