Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5499 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21393 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın, 6545 m2'lik bölümüne kamulaştırmasız el atıldığından bahisle bedeline hükmedilmiş ise de, keşif sonrası alınan raporlarda taşınmazın boş arsa konumunda olduğu, gerekçeli kararda ise taşınmaz üzerinde arıtma tesisi bulunduğu ve fiilen el atmanın gerçekleşmiş olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır.Bu durumda mahalinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazın 6545 m2'lik bölümüne davalı idare tarafından fiilen el atılıp atılmadığı tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilip, mahkeme gözleminde zapta geçirildikten sonra, el atmanın varlığı halinde davanın kabulüne fiilen el atma yok ise;11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsisedilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... Açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğindenMahkemece kararın açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.