Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5403 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26322 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: koşulları oluşmayan davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu 1280 m² yüzölçümündeki taşınmazın 418,02 m²'lik bölümüne yol olarak el atıldığından bahisle önceki malik davalılardan ... tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığı, ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/532 esas, 2007/428 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, bu bölümün yol olarak terkini ile karşılığında tazminata hükmedildiği ve kararın 21.10.2008'de kesinleştiği, 15.12.2008 tarihinde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca buna ilişkin işlemin yapılması için yazı yazıldığı, ... Kadastro Müdürlüğünce de 5.2.2009 tarihinde davaya konu hükmen terk işlemine ilişkin dosyanın tapuya gönderildiği, ancak herhangi bir işlem yapılmadığı, davacının dava konusu taşınmazı 13.5.2009 tarihinde 1280 m2 olarak davalı ...'dan satın aldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve aynî hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü; sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle; Tapu Sicil Müdürlüğünce mahkeme kararına esas terkin işlemleri zamanında yapılmayıp, davacının zararının oluşmasına sebebiyet verildiğinden, TMK.nun 1007 maddesi gereğince davalı Hazine yönünden işin esasına girilip hüküm kurulması, davalı ... yönünden ise davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.