Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5308 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20846 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/477-2013/488Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporu geçerli değildir. Şöyle ki;Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken; bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz ile, dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönleri ile oranları açıklanmadan, emsal taşınmazların kadastro yada imar parselleri olup olmadıkları tespit edilip, sonucuna göre düzenleme ortaklık payı indirimi yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa ne oranda yapılacağı belirlenmeden ve dava konusu ile emsal taşınmazların asgari vergi değerleri karşılaştırması da yapılmadan eksik inceleme ile % 20 oranında düzenleme ortaklık payı indirimi yaparak değer biçen rapor geçersizdir. Bu durumda bilirkişi kurulundan yukarıdaki hususlar göz önüne alınarak taşınmaz bedelinin tespiti için ek rapor alınması, bu mümkün değilse, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.