MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davanın kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm; davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Dosya içindeki fen bilirkişisi krokili raporunda, dava konusu taşınmazın bir kısmının, genişliği 12 m olan ve ana arter niteliğindeki .... caddesi ile Destek sokakta bir kısmınında genişliği 12 m altında olan .... sokakta kaldığı anlaşıldığından fen bilirkişi marifetiyle taşınmaz başında yeniden keşif yapılıp, ana arter ve tali yolların yüzölçümünün ayrı ayrı hesaplanıp ana arter niteliğindeki yollar için ....Büyükşehir Belediye Başkanlığının, tali yollar yönünden ise ....Belediye Ba??kanlığının sorumlu olduğunun kabulü ile davalı idareler yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası ''09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği'' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunurak iptal edilmiştir. Bu durumda 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.