Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4859 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20095 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının idari yargı görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 19.03.2013 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.- K A R A R -Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazın 11.08.1988 tarihinde onaylanmış imar planında yol ve park alanı olarak belirlendiği tespit edilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı uyarınca taşınmazın aynına ilişkin bu tür davaların adli yargıda görülmesi gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5 - 662/651 sayılı kararı uyarınca imar planında yol ve park alanı gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceğine ilişkin kararı da gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesi amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı idarelerce ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir. Kaldı ki, davacılar tarafından taşınmaza yol ve kaldırım yapılmak suretiyle el atıldığı da ileri sürülmektedir.Bu itibarla, işin esasına girilerek, taşınmaz başında keşif yapılıp alınacak rapor da değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre hüküm kurmak gerektiği gözetilmeden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılar vekilinden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 990,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.