MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2012/562-2013/82Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında yasal Düzenleme Ortaklık Payı oranından fazla kesinti yapılmak suretiyle taşınmazın kamulaştırmasız el atılan bu bölümünün bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında yasal Düzenleme Ortaklık Payı oranından fazla kesinti yapılmak suretiyle taşınmazın kamulaştırmasız el atılan bu bölümünün bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, taşınmazların bir kısmı davalı TOKİ Başkanlığı tarafından bedelsiz olarak Hazineye devredildiği anlaşıldığına göre davacıya ait bölümü yönünden bedelinin davalı idareden tahsili doğrudur. Ancak; 1-Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre, arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Dava konusu taşınmaz 264.953,00 m2 olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazlar 15.000 m2 ve 6.000 m2 yüzölçümünde oldukları, bu nedenle emsal olarak alınmaları mümkün olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz 2009 yılında davalı TOKİ tarafından ilk malike 37,00 TL. metrekare bedel üzerinden satıldığına göre, en iyi emsalin taşınmazın kendi satışı olacağı gözetilmeden ve ayrılma nedenleri açıklanmadan, bilirkişi raporunda taşınmaza 2012 yılı itibari ile 380,00 TL./m2 üzerinden değer biçildiğinden, rapor geçerli ve inandırıcı değildir.Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın yerlerden ve benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulması yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.