MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 02.07.1973 tarih ve 1973/120 sayılı kamu yararı kararı ile Karayolları Genel Müdürlüğünce yol olarak kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminin kesinleştiği ve daha sonra yapılan kadastro çalışması sırasında bu husus gözetilmeksizin özel kişiler adına tescil edildiği, mahkemece de kamulaştırmanın geçerli olduğunun belirtildiği, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca idare tarafından 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden bahisle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.23.07.2011 tarih ve 28003 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih ve 2009/31 esas, 2011/77 sayılı kararı ile 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrasına 5841 sayılı yasa ile eklenen "Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır." cümlesinin iptaline karar verilmiştir.Bu durumda; taşınmazın yol kapsamında kalan bölümünün kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı kalmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.