MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tescili, mümkün olmadığı takdirde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi gereğince tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tescili, mümkün olmadığı takdirde uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tesciline yönelik talebin husumetten reddine, tazminat isteminin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede; davacı banka tarafından ... isimli kişiye 300.000,00-TL'lik konut kredisi kullandırıldığı, bu borç nedeniyle de 833 ada, 100 parsel ile adı geçen borçluya ait 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 no'lu bağımsız bölümler üzerine banka lehine 1. derecede ipotek tesis edildiği, bir süre sonra şahsın geri ödemeleri nedeniyle 1, 3, 5, 6 ve 7 no'lu bağımsız böl??mler üzerindeki ipoteklerin fekkedildiği, bu arada banka tarafından hazırlanan ve Tapu Sicil Müdürlüğüne ibrazı için borçlu ...'e verilen fek yazısı aslının muhafaza edilerek, oluşturulan sahte fek yazıları ile 8 ve 9 no'lu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin de fekkedildiği, 9 no'lu bağımsız bölümün ... isimli kişiye satıldığı, onun da ...'ya sattığı, 8 no'lu bağımsız bölüm üzerine de ... isimli kişi lehine ipotek tesis edildiği, bundan haberdar olan hem davacı banka, hem de ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünün ...'den şikayetçi olduğu, ancak ..., 29.12.2009 tarihinde öldüğünden ... Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacının yolsuz terkin edilen tapu kaydının düzeltilmesi ve ipoteğin yeniden tesis ve tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Davacının sahte fek yazıları ile 8 ve 9 no'lu bağımsız bölümler üzerinde bulunan ipoteklerin kaldırılmasından dolayı uğradığı zarar nedeniyle davalı Hazine'ye yönelik tazminat isteminin yasal dayanağı, Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesidir. Devlet, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz olarak sorumlu olup tapu sicilinin tutulmasında, sicil görevlisinin hukuka aykırı bir işlemi ve bununla zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Eylemin kusura dayanıp dayanmamasının bir önemi bulunmadığından Devletin Sorumluluğu, kusursuz sorumluluğun özel bir durumu olarak ortaya çıkmaktadır. Burada, kusursuz sorumluluğun dayanağı, tapu siciline bağlı büyük çıkarların ve yanlış tesciller sonucunda sicile güven ilkesi yüzünden aynî hakların yeri doldurulmaz biçimde değişmesi ve bu hakların sahiplerinin onlardan yoksun kalmaları tehlikesinin varlığı ile açıklanabilir. Tapu sicilinin tutulmasını üzerine alan Devlet, tapu siciline tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlendiğinden, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan Devletin sorumluluğu, bir tehlike sorumluluğudur. Tapu sicilinin tutulması sırasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir.Tapudaki işlemin dayanağı olan fek yazılarının sahtecilik yoluyla elde edildiği ve terkinlerin yolsuz olarak gerçekleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Davacının zararı, tapu idaresi tarafından yapılan işlemden kaynaklanmakta olup olayda Devletin kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.Bu nedenle, davacının uğradığı zararın kapsamı belirlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.