MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.1)Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmazın yüzölçümü 655 m², dava konusu taşınmazın yüzölçümü ise 11779.3 m² olup, birbirinden farklı olduğu, bu nedenle emsal taşınmazın değerlendirmede nazara alınamayacağı gibi, dava konusu taşınmazın emsalden 8 kat daha değerli olduğu kabul edildiğinden, bu iki taşınmaz benzer nitelikte olduğu kabul edilerek değer biçilmesi de doğru değildir.Ayrıca, raporda gerekçelerin inandırıcı somut verilere dayandırılmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, emsal alınacak taşınmazın satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, hükümet konağı, adliye ve belediye binası gibi ilçenin merkezi yerlerine uzaklığı, emsallere olan mesafesini de gösterir işaretlenmiş krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru olmadığı gibi,2) Davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi,3) Gerekçeli karar başlığında davalı idare vekilinin davacı vekili olarak yazılması, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.