Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3992 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27801 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak; 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz, dava açıldığı tarih olan 3.06.2010 tarihinde kadastro parseli niteliğinde olup, dava tarihinden sonra 2.11.2010 tarihinde imar uygulaması gördüğü anlaşılmış olup, değerlendirmenin de dava tarihi itibari ile yapıldığı gözetilmeksizin, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğünden bahisle de emsalden %40 oranında değerli kabul edilmesi suretiyle fazlaya karar verilmesi , 2-Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 18.11.2013 günlü raporda dava konusu taşınmazın imar uygulamasından önceki hali olan 3381 parsel sayılı taşınmazdan geçen 2074,14 m2 lik irtifak alanının gösterildiği,3381 parsel sayılı taşınmazın ise imar uygulaması sonucu, 431 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmış olup, infazda tereddüt yaratmamak amacı ile taşınmazın imar uygulamasından sonraki halini ve bedeline hükmedilen irtifak alanını gösterir şekilde ,kroki düzenlenmesi için fen bilirkişiden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,Doğru olmadığı gibi, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele elkoyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 4.10.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.