Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 391 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22741 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki taşınmaz altından geçirilen tünel nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, taşınmaz altından geçirilen tünel nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, değerlendirmeye alınan emsale ilişkin denetlemeye imkan verecek şekilde yeterli bilgi bulunmadığı gibi, emsal ile dava konusu taşınmazın ayrı ayrı üstün ve eksik yönlerinin neler olduğu açıklanmadığından, rapor geçersizdir. Bu durumda taraflara; yakın zaman içinde benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi; dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ....Müdürlüğünden sorulması, emsallerle olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen emlak vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu araştırılarak, getirtilecek emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/son maddesi uyarınca irtifak hakkı karşılığı, bu hak nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer kaybıdır.Bu itibarla dava konusu taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki tüm değerinin tesbit edilmesi ve bundan sonra geçirilen tünel nedeniyle taşınmazın değerinde meydana gelecek değer düşüklüğü oranıyla çarpılması sonucu irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerekir. Bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan rapora göre yazılı şekilde karar verilmesi, 3-Dava konusu taşınmazın yüzölçümü tapu kaydına göre 836 m2'dir. Fen bilirkişisince taşınmazın gerçek alanının 808,69 m2 olduğu belirtilerek, bu miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır. Tapu kaydı idari veya adli yoldan düzeltilmeden fen bilirkişisi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda harçtan artan paranın istenildiğinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.