Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 384 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7639 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Dosyada bulunan Tortum Belediye Başkanlığı yazı cevabına ve keşif esnasındaki Mahkeme gözlemine göre; dava konusu taşınmazın belediye sınırları içerisinde yer aldığı, etrafının meskun olduğu ve belediye hizmetlerinden yararlandığı anlaşıldığından taşınmaz arsa vasfındadır.Bu itibarla; mahkemece, taşınmaza arazi niteliği ile değer biçen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; arsa niteliği ile taşınmaza değer biçen bilirkişi raporu ise, karar tarihinde yürürlükte bulunan 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu yerine tek bilirkişi tarafından hazırlandığından geçerli değildir. Belirtilen nedenlerle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, 2942 sayılı kanunun 15. maddesi gereğince yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.