MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2013/174-2013/551Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza ve üzerindeki havuz ve tel çite değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;1-4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca, açılan bedel tespit ve tescil davasında aynı kanunun 15/son maddesine göre değerlendirmenin dava tarihi esas alınarak yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2013 yılı esas alınmak suretiyle İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2012 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sona açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bu bedele 06/07/2013 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke tarihine kadar, bakiye bedele ise 06/07/2013 tarihinden ilk karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.