Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3764 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22056 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek binalara değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Dava konusu taşınmazın başka paydaşı hakkında aynı amaçla açılan ve Dairemize intikal eden .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/371 esas sayılı tespit ve tescil dosyasında taşınmazın m² 'sine aynı değerlendirme tarihi itibariyle 700.00-TL değer biçilmiştir. Bu dosyada görülmekte olan dava bakımından güçlü delil niteliğinde olduğu ve bu değerlendirmeye birinci bilirkişi raporunda belirlenen miktar uygun olduğundan, birinci bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesi açıklanmadan düşük miktar belirleyen ikinci bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline dört aylık sürenin bitim tarihi olan 13.10.2013 tarihinden karar gününe kadar geçen süre için yasal faize karar verilmesi gerekirken 12.10.2013 tarihinden faize karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.