Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3700 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19320 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan....... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinin istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan .... vekillerince temyiz edilmiştir. Kamulaştırılmasına karar verilen yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olmakla birlikte alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın, emsal alınan taşınmazdan çok daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazdan daha değersiz olduğu kabul edilerek değer biçildiğinden alınan rapor zemin bedelinin tespiti bakımından inandırıcı değildir. Bu nedenle, taraflara emsal satışları bildirmeleri için imkan tanınması lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalılardan..... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan.....'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.