Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3567 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 948 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmişse de, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 1) Taşınmazın 499,00 m2 lik bölümü kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğundan öncelikle taşınmazdaki ağaçların dekar başına ortalama üretim miktarı ve masrafı ile dava tarihi itibari ile ortalama kg. satış fiyatları İl Tarım Müdürlüğü ile diğer resmi kuruluşlardan getirtildikten sonra dekar başına üretim miktarına göre taşınmazın kapama meyve bahçesi olarak net geliri belirlenerek bu yolla 499,00 m2 lik bölümün bedelinin belirlenmesi , bundan da zemine ekilebilecek münavebe ürünlerinin net gelirine göre biçilen değer düşüldükten sonra muhtesat bedelinin tespiti gerekirken, ağaç başına elde edilen gelire göre bedel belirlendiğinden rapor geçersizdir. Bu itibarla; Bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen hususlara uygun ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetersiz rapora itibar edilerek karar verilmesi 2) Kabule göre de; İlk karar ile davalılar için bankada fazla olarak bloke edilen 3.471,73-TL. nin davalı idareye iadesine, bu bedel davalılarca bankadan çekilmişse, davalılardan hissesi nisbetinde alınarak, davacı idareye verilmesine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.