MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Arazi niteliğindeki taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve 124 parsel sayılı taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi doğrudur. Ancak;1) Dava konusu 288 parsel sayılı taşınmazın niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin % 2’sini geçemeyeceği gözetilmeden daha yüksek oranda değer düşüklüğü tesbit eden rapora göre irtifak hakkı bedelinin fazla belirlenmesi ve yüzölçümü 24.050,00 m2 olduğu halde raporda 20.450,00 m2 olarak yazılması, 2) 288 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... dava açılmadan önce öldüğünden mirasçıları olan ... davacı idarece usulüne uygun şekilde davaya dahil de edilmeden ölü kişi hakkında karar verilmesi,3) 124 parsel sayılı taşınmazda ise tapu maliki ... mirasçılarından ...’ da ölü olduğu halde bu kişinin mirasçıları olan ... davacı idarece usulüne uygun şekilde davaya dahil edilmediği halde bu mirasçıların payını da kapsar şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.