Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bozma sonrası tespit edilen bedel ile bozma kararı sonrası tespit edilen bedel arasındaki fark bedelin verilen sürelere rağmen idarece bloke edilmemiş olması ve 30.05.2014 tarihli celsede idare vekilinin bedeli depo etmelerinin mümkün olmadığını beyan etmesi karşısında 4650 sayılı sayılı yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. maddesi gereğince davanın reddine karar verilerek, taşınmazın idare adına tesciline dair hükmün infazı sonucu taşınmaz davacı idare adına tescil edilmiş ise, davacı idare adına olan tapu kaydının iptali ile davalılar adına tesciline ve ilk karar ile hüküm altına alınmış olan 190.980,00 TL bedelin davalılara ödenmiş ise davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise davacı idareye iadesi için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Doğru görülmemiştirTaraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının irad kaydedilmesine, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.