Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3380 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21820 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2013/34-2014/223Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Binaya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinden bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Zemin yönünden, yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Kamulaştırma sonucu mahkeme kararı ile tespit edilen bedeller emsal alınamaz. Bilirkişi raporlarında, başka dosyalarda mahkemece belirlenen bedeller emsal alınarak değer biçildiğinden, bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün değildir. Taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve dava konusu taşınmazın değerinin özel amacı olmayan emsal satışlara göre tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.