Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31552 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22774 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2013/226-2013/625 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 26.06.2014 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Dosyadaki kanıt ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir.2942 sayılı Kamula??tırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsaların değerinin kamulaştırma gönünden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Mahkemece resen yapılan değerlendirmede,aynı kamulaştırma kapsamında başka taşınmaz için açılan davada tespit edilen kamulaştırma bedeli esasa alınarak değer biçilmiştir. Kamulaştırma sonucu mahkeme kararı ile hesaplanan bedeller emsal alınamaz. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 07/08/2012 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke edildiği tarihe kadar bakiye bedele de 07/08/2012 tarihinden ilk karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.100,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.