Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30665 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22131 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/06/2011NUMARASI : 2011/242-2011/499Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporundaki kıyasi emsal Anonim Şirkete yapılan özel amaçlı satış olduğundan alınan rapor ve yapılan inceleme geçersizdir.Bu durumda mahkemece, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve dava tarihinden önce yapılmış özel amaçlı olmayan emsal satı??ları bildirmeleri için süre verilip, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek, mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti eşliğinde yapılacak keşif sonrası alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2- Aynı davacı idarenin yaptığı kamulaştırma nedeniyle aynı mahallede bulunan 432 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için açılan davada Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/79 esas, 2011/547 sayılı kararıyla Şubat 2011(aynı değerlendirme tarihi) itibari ile 468-TL metrekare birim fiyatı belirlenmiş ve bu fiyat Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu itibarla dava konusu parsel ile bahsedilen dosyadaki taşınmazın Şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirelerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına, olan uzaklıkları belirlenip işaretlettirildikten sonra,aradan geçen zaman da dikkate alınarak bu husus da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.