Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29954 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15607 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2010/265-2013/234Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Asıl ve birleşen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan bahisle davaların görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; aynı taşınmaza ilişkin dairemiz incelemesinden geçen dosyalarıdan; 1996 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli imar planında park ve spor alanı olarak ayrılan 27793 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, Çetin Emeç Bulvarı kenarında bulunan kısmına plandaki amaca uygun olarak, davalı idare tarafından park ve spor alanı yapılarak el atılmaya başlanmasından sonra 2008 yılında onaylanan revizyon imar planı ile taşınmazın 27793 ada 6, 7 ve 8 parsellere ifraz edildiği, yeni oluşan imar parsellerinin de planda park ve spor alanı olarak ayrılmakla beraber, fiilen el atılan kısımlarının 27793 ada 6 ve 8 parsel numarası ile kamu ve davalı idare adına tescil edilip, el atma haricinde kalan 7 parsel sayılı taşınmazda ise şahıs hisselerinin toplandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, dava konusu taşınmazın öncesinde 27793 ada 5 parsel iken imar planına uygun olarak el atılması nedeniyle fiilen imar uygulamasına başlanıldığından, bundan sonra parselle ilgili yeniden yapılan imar çalışmaları sonucu (somut olayda olduğu gibi) başka parseller oluşsa dahi, bu parseller kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarılmadığı sürece, proje bütünlüğü açısından fiili el atmanın gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu durumda taşınmazın aynına ilişkin iş bu davada adli yargının görevli olduğu da gözetilerek davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde el atma olgusunun gerçekleşmediğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.