MAHKEMESİ : Şavşat Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2011/29-2013/96Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara müdahalenin önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini ve istinat duvarı yapılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili ile davacı ve dahili davacılar yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara müdahalenin önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini ve istinat duvarı yapılması istemine ilişkindir.Mahkemece müdahalenin önlenmesi talebinin kısmen kabulüne, tazminat isteminin ve istinat duvarı yapılması talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili ile davacı ve dahili davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, müdahalenin önlenmesi talebinin kısmen kabulüne, uğranılan zararın tazmini talebinin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacı ve dahili davacıların ise aşağıdaki hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;1- 10.06.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde C harfi ile gösterilen 274,42 m2lik ve B harfi 61,13 m2lik bölümlere yol yapılmak suretiyle el atıldığı anlaşıldığından bu kısımlar yönünden müdahalenin meni talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Fen bilirkişi rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 151,32 m2 lik bölüm ile krokide pembe renk ile gösterilen kısımlar yönünden taşınmazın toprak yapısı ,eğim durumu,zemin yapısı da dikkate alınarak, yeniden oluşturulacak ve içinde jeoloji mühendisi de bulunan bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak,dava konusu taşınmazda kayma ve çökme ile uğranılacak zararları önlemek amacı ile istinat duvarı yapılmasının zorunlu olup olmayacağı hususlarını açıklayan rapor alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davacı ve dahili davacıların temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı ve dahili davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden alınan temyiz ve taraflardan alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.