Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29918 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16267 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2014NUMARASI : 2013/296-2014/20Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsalara serbest alım satıma dayalı emsal satışlara göre değer biçilmesi, emsal ile dava konusu taşınmazın yakın bölgelerden ve benzer yüzölçümlü olması gerekir. Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmaz, dava konusu, taşınmaza göre daha küçük yüzölçümlü olup, atık parsel niteliğindedir. Bütün bunlar dikkate alındığında söz konusu satışın dava konusu taşınmaza emsal olacak nitelikte olmadığı ve gerçekçi olmayan yanıltıcı sonuçlara götüreceğinden rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu nedenle, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru olmadığı gibi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, belirlenen kamulaştırma bedeline 1.10.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerektiğinden, Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.