Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29313 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20221 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Şenkaya Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/03/2014NUMARASI : 2012/92-2014/33Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri eksik olduğundan duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmaza net meyve geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur.Ancak; 1)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olması nedeniyle sınıfına göre belirlenecek ürün verimlerine göre tespit edilen net gelirine % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken % 5 alınması suretiyle hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması,Doğru olmadığı gibi, 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içeresinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedelinin acele el koyma dosyasında belirlenen bedelden mahsubu ile fark bedele 17.09.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.