Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29131 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14585 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gebze 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/03/2014NUMARASI : 2013/230-2014/85Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesi yöntem bakımından doğru ise de zemin yönünden rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir. Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi zorunludur.Bilirkişi raporlarında, dava konusu taşınmazın ticari alanda bulunduğu, getirtilen emsal satışların kıymet takdir raporunda belirlenen bedelden düşük olduğu ve emsallerin konut alanında kaldığından bahisle, sonuçta piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü, geometrik durumu ve taşınmazın kullanım amacı da gözetilerek kalan kısımda değer azalışı olacağının düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.