Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29081 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20068 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/10/2013NUMARASI : 2011/1239-2013/393Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 09.12.2014 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak, davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Dosyada bulunan bilirkişi kurulu raporlarında ve alınan ek raporlarda dava konusu taşınmazın zemin değerinin metrekare birim fiyatına 20,00.-TL., 25,00.-TL, 33,00.-TL, 40,00.-TL. ve 50,00.-TL olarak birbirinden çok farklı ve çelişkili değerler biçildiğinden inandırıcı olmayan bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu nedenle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi; dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise, satış tarihi itibariyle, imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması; ayrıca dava konusu taşınmazın, imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare birim fiyatları ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu bedelinin tespiti için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Zemini arsa niteliğinde olan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların sayısına göre kapama karışık meyve bahçesi kabul edilerek, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2011 yılı kilogram satış fiyatları ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net meyve geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zeminine, o yörede ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilmesi gerektiği halde, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi, 3) Üretim masraflarına genel idare giderler, beklenmeyen giderler ve sermaye faizi eklenilmek suretiyle düşük bedel tespiti,4) Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedelinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmemesi,Doğru olmadığı gibi,5) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine, 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen miktar düşüldükten sonra fark bedele, bu sürenin bitimi tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.