MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/11/2010NUMARASI : 2010/63-2010/335Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; 38777 metrekare yüzölçümlü 5052 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 5068 parselin 5515 metrekarelik, 5069 parselin ise 3182 metrekarelik kısmına davalı idare tarafından fiilen metro yapılmak suretiyle el atıldığı sabit ise de;1)Davacılardan L. Y. tarafından Ankara 30. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1999/384 esas sayılı, M.. Ö.. tarafından Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2000/191 esas sayılı, A.. Ç.. tarafından Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2001/28 esas sayılı, H.. K.. tarafından Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1999/2000 esas sayılı, Z.. K.., S.. C.., G.. A.. tarafından Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1999/138 esas sayılı dosyalar üzerinden görülen davalarda, 5052 parsel sayılı taşınmazın 11496 metrekarelik kısmına davalı idare tarafından fiilen metro yapılmak suretiyle el atıldığı tespit edilerek, açılan tazminat davalarının kabulüne karar verildiği ve söz konusu kararların kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece dava konusu taşınmazların başında refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak yukarıda sözü edilen kesinleşmiş kararlarda el atıldığı tespit edilen alanlar ile dava konusu dosyadaki el atılan alanların aynı yere ilişkin olup olmadığı belirlenip, 5052 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan dava konusu 5068 ve 5069 parsellere davalı idarenin yeni bir el atmasının bulunmadığının tespit edilmesi halinde adı geçen davacılar yönünden kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Davacılardan Bekir oğlu S.. S..’e ait payın, 5052 parsel sayılı taşınmaz hissedarı B. S.’den intikalen gelen bir hisse olup olmadığı araştırılıp, söz konusu hissenin Bekir Suçek’den intikal ettiğinin tespit edilmesi halinde, 5052 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak daha önce Bekir Suçek’in Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1999/138 esas sayılı dosyasında el atılan alan ile ilgili olarak dava açtığı ve hükmün kesinleştiği gözetilerek dava konusu taşınmazların el atılan kısmı ile kesinleşen dosyadaki el atılan alanların aynı yer olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.