Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28235 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19209 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Cizre Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2012/237-2013/412Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan İçişleri Bakanlığı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılardan İçişleri Bakanlığı vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; Kamulaştırmasız el atma davalarına Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre bedel biçilmesi gerekir. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihlerindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçilmesi gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz Dirsekli köyünde, emsal taşınmaz ise Konak mahallesinde olduğu ve vergi değerleri ise dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibari ile 0,86 TL/m2, emsal taşınmazın ise 28,06 TL/m2 olduğu bildirilmiştir. Emsal taşınmazın vergi değeri ile dava konusu taşınmazın vergi değeri arasında 400 kat fark olduğu halde dava konusu taşınmazın emsal olarak alınan taşınmazlardan %70 daha az değerli olduğunun kabul edilerek ve taşınmazların konum ve birbirlerine olan mesafesi belirtilerek, dava konusu taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve emsal kabul edilecek taşınmazlarla, dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, birbirlerine üstünlük oranları yönünden de inceleme yapılarak bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalılardan İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.