Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 28190 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14317 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/271-2013/861Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 02.12.2014 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A RDava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının satın almak suretiyle edindiği dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalması nedeniyle tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine davacı tarafından tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tapu kaydının, sonradan orman sınırları içinde kalması nedeniyle iptal edilmesi üzerine açılan işbu davada, TMK'nun 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme ve alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;1-Bilirkişi kurulunun, taşınmazın cins ve niteliği de nazara alınarak ikisi Ziraat mühendisi, birisi orman mühendisi olmak üzere 3 kişiden oluşturulması gerekirken, tek bir bilirkişi tarafından düzenlenen yetersiz rapora göre hüküm kurulması,2-Taşınmaza dava tarihi olan 25.04.2012 itibariyle değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden tapu kaydının iptal tarihi esas alınarak değer biçilmesi,3-Dava konusu taşınmaza nadas uygulamadan her yıl ekilebilecek münavebe ürünleri esas alınarak değer biçilmesi gerekirken, buğday ürünü ve nadas uygulanmak suretiyle daha az bedel takdir edilmiş olması,4-Taşınmazın niteliği nazara alındığında kapitalizasyon faiz oranının % 6 olarak kabulü ile hesaplama yapılması gerekirken daha yüksek oranda alınarak aza hükmedilmesi,5-Hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden taraflar yararına karşılıklı olarak yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya, 1.100,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.