Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28179 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17495 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/02/2014NUMARASI : 2012/466-2014/88 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.12.2014 günü temyiz eden davalılar vekilleri Av. C.. Y.. ve Av. N. E.’in yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak, davalılar vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Dava konusu taşınmazın konumu, köye ve ilçeye uzaklığı ve bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri göz önünde bulundurulduğunda objektif değer artırıcı unsur oranının % 60 olacağı gözetilmeden, daha düşük kabulü ile kamulaştırma bedelinin eksik tesbiti,2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; “belirlenen kamulaştırma bedeline 14.04.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına” hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.