MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2010/178-2012/718Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemce, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Arazi niteliğindeki taşınmaza, gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;Hükme esas alınan 20.06.2011 havale tarihli rapor ekindeki krokiye göre; yol yapılan B ile E harfli, kanal yapılan D harfli ve arta kalan A harfli kısımların toplam yüzölçümü 1616,55 m2 olduğu halde, 07.09.2012 havale tarihli, hükme esas alınan diğer raporda hesaplamaya dahil edilmeyen şev alanları da gözetilince A, B, D ve E harfli kısımların toplam alanının 1705,64m2 olduğu belirtilmiş, ancak kroki düzenlenmemiştir.Dairemizin geri çevirme kararı üzerine düzenlenen 27.06.2014 havale tarihli ek raporda ise; 07.09.2012 tarihli ikinci ek raporda değerlendirme yapılırken sadece yol ve şev alanları üzerinden hesap yapıldığı ve bu kısmların toplam alanının 1705, 64 m2 olduğu, el atmaya konu kanalın şev alanları ile kesişen kısmının da bu alana dahil olduğu, D harfi ile gösterilen kanalın (şev alanları ile kesişen kısmı hesaptan düşünce) 443, 85 m2 toplam el atılan alanın ise 2149,49 m2 olduğu belrtilmiş ve belirlenen bu alanın hükme esas alınan bilirkişi raporları ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda; fen bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için mahallinde yeniden keşif yapılarak, el atılan alanların net bir şekilde tespit edilmesi ve buna göre kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.