MAHKEMESİ : Nizip 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/07/2013NUMARASI : 2013/33-2013/33Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazlardan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazlardan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davalı Bakanlığın, Birecik Barajı tesisi amacı ile yapılan kamulaştırmadan dolayı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesi uyarınca sorumluluğu söz konusu olup, dava konusu taşınmazların kenarında bulunduğu baraj??n, içme suyu temini için kullanılması ve bu nedenle taşınmazın mutlak koruma alanında kalması hususu ile idarenin herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.Davalı idarenin 2942 sayılı Yasanın 12. maddesi bakımından sorumluluğuna gelince; Baraj kamulaştırması nedeniyle taşınmazların bulunduğu bölgede yerleşme düzeninin bozulduğu, sosyal ve ekonomik yönden yararlanma olanaklarının ve ulaşım imkanlarının kısıtlandığı, ancak üzerinde keşif icra edildiği gözetildiğinde fıstıklık niteliğindeki taşınmazlara ulaşım imkanının tamamen ortadan kalkmamış olduğu hususu nazara alındığında, değerinde azalma olacağı anlaşıldığından, dava konusu taşınmazlara kapama fıstıklık olarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki hususlar dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki; 1)Dava konusu taşınmazın özellikleri, bilirkişi raporunda belirtilen hususlar ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyaları göz önünde bulundurulduğunda; net gelir metoduna göre tespit edilen m2 birim bedeline % 80 oranında objektif değer arttırıcı unsur uygulanmak suretiyle değer biçen ek raporun esas alınması gerekirken yanılgılı gerekçe ile resen objektif değer artışı uygulanmaması suretiyle hesap yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,2)Dava konusu taşınmazların yüzölçümü ve niteliğine göre değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin 101 ada 956 parsel sayılı taşınmaz bakımından %35' ini, 101 ada 1010 parsel sayılı taşınmaz bakımından %5'ini geçemeyeceği gözetilmeksizin, daha yüksek oranda değer düşüklüğü belirlenerek fazla bedel tespit edilmesi3)Dava tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.