Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27358 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17048 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/45-2013/403Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa geçici 7. maddesi olarak "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı kanunun mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil karar verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır" hükmü eklenmiş olup, tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazdan geçirilen yol nedeniyle kamulaştırma işleminin malikine usulüne uygun tebliğ edilmediği ve kamulaştırma işleminin kesinleşmediği gibi, dava konusu taşınmazın tesciline ilişkin Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1969/373 esas sayılı kararının kayıt malikine tebliğ edilmeyerek hukuken kesinleşmediği ve dolayısı ile söz konusu tescil kararının yolsuz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda; dava konusu edilen somut olayda tamamlanmış bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceği ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek, bozma kararında bahsedildiği gibi işin esasına girilip, mahallinde yapılacak olan keşif sonrası alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.