Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27281 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15304 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2014NUMARASI : 2013/998-2014/669Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle görevsizlik kararına dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 25.11.2014 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.- K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davcılar vekilince temyiz edilimştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza davalı tarafından fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğuna ilişkin kabulü doğru olmakla birlikte, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK'nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi ile yetinilip, davacının idari yargıda dava açmakta serbest olduğu dikkate alınarak gönderme kararı verilemeyeceği ve yargı yolunun değişmesi nedeniyle harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de hüküm oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.