Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27199 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14386 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/192-2014/41Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;1-6487 sayılı yasa bir tasfiye yasasıdır. Bu yasa ile 9.10.1956 tarihi ve 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi halinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır." hükmü getirilmiştir.Bu durumda 6487 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.06.2013 tarihinden sonra açılan davalarda el atma 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında yapılmış ise; uzlaşma dava şartı olarak kabul edileceğinden dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından hangi tarihte el atıldığı gerekirse tanık da dinlenmek suretiyle kesin olarak tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Kamulaştırmasız el atma davalarına Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre bedel biçilmesi gerekir.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihlerindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçilmesi gerekir.Belediye Başkanlığından gelen yazı cevabına göre dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin 16,64 -TL, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın emlak vergi değerinin ise 41,60-TL olduğu belirtilmesine karşın,hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu belirtilerek, dava konusu taşınmaza fazla değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve emsal kabul edilecek taşınmaza, dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, birbirlerine üstünlük oranları yönünden de inceleme yapılarak bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.