Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2652 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17174 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2013/246-2013/223Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın yargı yolu bakımından usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın imar uygulamasından kaynaklandığından ve idari yargıda bakılması gerektiğinden bahisle yargı yolu bakımından dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesine göre "İmar uygulaması nedeniyle bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun hükümlerine göre yapılır." hükmü uyarınca bedele ilişkin ihtilafın adli yargıda çözülmesi gerektiği ve bu dosyaya özgü bir uyuşmazlık mahkemesi kararı da bulunmadığı gözetilerek, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, Bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek, bedel tespiti için, işin esasına girilerek mahalinde keşif yapılıp, alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.