MAHKEMESİ : Bayburt Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/02/2014NUMARASI : 2013/9-2014/67Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 13.11.2014 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan birinci ve ikinci bilirkişi kurulu raporları geçersiz, hükme esas alınan üçüncü bilirkişi kurulu ek raporu ise hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü olması ve değer farklarının birbirine yakın olan emsallerin değerlendirmeye alınması gerekir.Dava konusu taşınmaz 48.354,57 m2, gibi büyük yüzölçümlü bir taşınmaz olduğu halde emsal alınan 736 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 114.00m2 olması nedeniyle emsal olarak değerdendirilemeyeceği gibi emsalin şehir merkezinde dava konusu taşınmazdan çok uzakta olması nedeniyle de emsal olarak nazara alınamaz, Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ile emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, mümkün olmadığı takdirde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğu anlaşıldığından yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün H.U.M.K.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.100,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.