Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25619 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18661 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payları düşülerek değer biçilmesi de yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davasında, aynı Kanunun 15/son maddesine göre, değerlendirme dava tarihi itibariyle yapılacaktır.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara değerlendirme tarihi olan 2012 yılı resmi birim fiyatları esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmi verileri esas alınarak bedel tespit eden rapora göre hüküm kurulması,2)Acele el koyma bedeli 1.996.916,63-TL olduğu halde hüküm fıkrasına 2.562.146,21-TL olarak yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması,3)Taşınmaz üzerindeki yapıların maliki olan müdahil G.. Süs Bitkileri Ltd. Şti'ne ödenmesi gereken yapı fark bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi,4)Davacı idarece acele el koyma dosyasında fazla bloke edilen 599.819,85-TL bedelin davacı idareye iade edilip edilmediği araştırılıp, iade edilmediğinin tespit edilmesi halinde yatırana iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,5)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 10.08.2012 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke tarihi olan 21.08.2013 gününe kadar, bakiye bedele 10.08.2012 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi, 6)Dava konusu taşınmazın tek olması nedeniyle kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.