Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25501 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11775 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/182-2014/46Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı M.. B.. ve davalı K.. M.. vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-6487 sayılı Yasa bir tasfiye yasasıdır. Bu yasa ile 9.10.1956 tarihi ve 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi halinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır." hükmü getirilmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmazlara davalı K.. M.. tarafından hangi tarihte el atıldığı gerekirse tanık da dinlenmek suretiyle kesin olarak tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Kabule göre; a) Kamulaştırmasız el atma davalarına Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre bedel biçilmesi gerekir.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihlerindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer biçilmesi gerekir. Belediye Başkanlığından gelen yazı cevabına göre dava konusu taşınmazların emlak vergi değerinin 33,27-TL, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın emlak vergi değerinin ise 41,60-TL olduğu belirtilmesine karşın,hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların emsal taşınmazdan daha değerli olduğu belirtilerek, dava konusu taşınmaza fazla değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve emsal kabul edilecek taşınmazlarla, dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, birbirlerine üstünlük oranları yönünden de inceleme yapılarak bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, b) Dava konusu taşınmazların bir kısmının davalı K.. M..nce daha önce kamulaştırıldığı iddia edilmiş, taşınmaza ilişkin kamulaştırma planını gösterir kroki ve istimlak haritasının idareden temin edilerek, zemine uygulanmak suretiyle mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, idarece daha önce taşınmazın kamulaştırılan kısmı ile iş bu davaya konu edilen bölümün aynı yer olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,c) Davalı K.. M.. harçtan muaf olduğu halde, aleyhine harca hükmedilmesi,d) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmü getirildiği halde yargılama giderlerine nisbi harcı dahil etmek suretiyle karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, M.. B..ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.