Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2527 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23748 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2012/423-2013/548Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş: hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve ecrimisil hesaplamasında yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak: Bismil Tapu Sicil Müdürlüğünün 28.09.2012 tarihli yazısı ile dava konusu 301 parselin ifraz edilerek 486 ve 487 parsellere dönüştüğü ve bu parsellerin 3083 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca 22.04.2010 tarih ve 1046 yevmiye ile toplulaştırma kapsamına alındığı bildirilmiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 03.10.2012 tarihli yazısı ile S. (A.) Köyünün, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün yürütmekte olduğu 72. Kısım AT ve TİGH projeleri kapsamında yer aldığı ve askı süreçlerinin bitmiş olup, evrakın Kadastro Müdürlüğüne gönderildiği, ana kanal kesintisinin DOP’tan kesilerek maliklerine iade edildiği bildirilmiştir. Bu itibarla; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toplulaştırma işleminin tescil aşamasında olduğu anlaşıldığından; tescil işleminin sonucu beklenerek, el atılan bölüm toplulaştırma sonucu oluşan ve kesinleşen yeni tapu kayıtlarına göre kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; yapılan toplulaştırma sonucunda davacı adına yeni oluşan tapu kaydı kapsamındaki bölüme el atılmışsa bu bölüm bedelinin de fiilen el atan davalı DSİ Genel Müdürlüğünden tahsiline ve ecrimisile karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.