Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 250 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20541 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tesbitinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1) Dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattı nedeniyle taşınmaz üzerinde bulunan yapının üst katının yapılmaması nedeni ile alt katının neden kullanılamayacağı, enerji nakil hattının alt katın kullanılmasına engel teşkil edip etmediği kesin olarak belirlendikten sonra, fiilen kullanılmasının mümkün olmadığının tespiti halinde....cetveline göre ahır niteliğindeki bu yapının 1. sınıf B gurubuna dahil olduğu ve dava tarihindeki birim bedelinin 105,00-TL olduğu göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılması gerekirken, ahır niteliğindeki yapının mesken niteliğinde kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Davanın kabulüne karar verildiği halde, dava konusu taşınmazda irtifak hakkı tesisi ve pilon yeri tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, pilon yerleri arasında kalıp kullanılamaz hale geldiğinden bahisle bedeline hükmedilen, 29.09 m2'lik kısmı gösterir kroki fen bilirkişisine düzenlettirildikten sonra, hüküm fıkrasında bu bölümün, davalı idare adına tescil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 4) Davalı idare harçtan muaf olmadığı halde, harçtan bağışık olduğu kabul edilerek harca hükmedilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının .... irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.