MAHKEMESİ : Karasu Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/05/2011NUMARASI : 2010/145-2011/193Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın tarihli satışların emsal alınması gerekir.Mahkemece 2. ve 3. bilirkişi kurullarınca belirlenen emsaller hükme esas alınmış ise de; dava konusu taşınmazın yüz ölçümü 14.854,00 m2 olduğu halde 2. bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın 2.001,86 m2 yüz ölçümlü ve dava tarihinden sonraki tarihli bir satışa ilişkin olması, 3. bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın ise 245 m2 olduğu gibi imar parseli olması nedeni ile kadastro parseli olan dava konusu parselin emsal karşılaştırması sonucu belirlenen bedelinden % 40 oranında Düzenleme Ortaklık Payı indirilmesi gerekirken indirim yapılmadan değer belirlenmiş olması karşısında 2. ve 3. bilirkişi raporları, hükme esas alınacak nitelikte değildir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede, benzer yüzölçümlü emsal satışların bulunması doğaldır. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması,Doğru olmadığı gibi, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 13.08.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.