MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/453-2014/96Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli ve inandırıcı değildir.Şöyle ki; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile eklenen Kamulaştırma Kanununun geçici 6/12. maddesi uyarınca; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup,Bu değişiklik uyarınca arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtilmek suretiyle uygulama tarihindeki değerinin biçilmesi gerekir.Bilirkişi raporunda bu yönteme uyularak taşınmaza değer biçilmiş ise de, aynı gün Dairemizce incelemesi yapılan aynı parsele ilişkin olarak diğer hissedarların açtığı davada aynı uygulama tarihini esas alan İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/409 Esas sayılı dosyasında m²'sine 200TL/m² değer biçildiği anlaşılmıştır.Bu durumda, bilirkişi kurulundan yukarıda sözü edilen dosyada belirlenen değerden ayrılma nedenleri hususunda ek rapor alınması mümkün olmaması halinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yeterli ve inandırıcı olmayan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.