MAHKEMESİ : Tortum Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/557-2014/389Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Dava konusu taşınmazların 22.01.1952 günlü Menafii Umumiye Kararı gereğince kamulaştırıldığı ve bu karar uyarınca taşınmazlara 1962 yılında el atıldığı ileri sürüldüğünden; dava konusu taşınmazlara ve çevresine ait 09.10.1956 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotogrametri konusunda uzman bir mühendis ile birlikte keşif yapılarak hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmazların ölçekli krokilerinin çakıştırılması sağlanıp, bu konuda denetime elverişli şekilde krokiye bağlanmış, bilirkişi raporu alınarak; 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığının belirlenmesi halinde açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Dava konusu taşınmazların arsa olduğu gözetilerek; Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması ve emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Mahkemece, hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan piyasa rayiçlerinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Taşınmazlarda değer düşüklüğü oranları ayrı ayrı belirlenip, hesaplamanın buna göre yapılması gerekirken, 103 ada 60 parselin de tamamını kamulaştırma alanına katmak suretiyle her iki taşınmazın toplam yüzölçümüm üzerinden hesaplama yapılması,4-Kamulaştırma Kanununun Kıymet Takdiri Esaslarını düzenleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının yapılara ilişkin (h) bendi gereğince, değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatlarına göre yıpranma payı oranı belirtilerek, tutarının düşülmesi ve bedel tespitine etkisi olan diğer objektif ölçüler de göz önünde tutularak, 4. fıkrada açıklandığı gibi her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı dayanaklarıyla gösterilmek suretiyle değerlendirilerek, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, mesken ve dükkan bakımından yıpranma payı oranı gösterilmiş ise de, bu oranın tespitinde esaslı unsur olan yapıların yaşı, raporda belirtilmemiştir. Bu hususta bilirkişiden ek rapor alınması düşünülmeksizin, denetime elverişli olmayan rapora göre hüküm tesis edilmesi,Doğru olmadığı gibi;5-Taşınmaz üzerinde TEDAŞ lehine irtifak (üst) hakkının tapuya tesciline karar vermek gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.