Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24594 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18458 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/545-2014/139Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde de yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak Mehmet Yörük adının yazılı olduğu ve davanın da, adı geçen kişiye karşı açıldığı halde, gerekçesi gösterilmeden ve tapuda soy isim düzeltilmesi yapılmadan ........... isimli kişinin mirasçıları hakkında yargılama yapılıp, hüküm kurulması, 2-Değerlendirmede esas alınan tarla sebzeciliğinde o yörede hangi sebze ürünlerinin yetiştirildiği ve yetiştiriciliği yapılan her bir sebze ürünü için ayrı ayrı olmak üzere dekar başına ortalama üretim miktarı ile değerlendirme tarihi itibari ile hasat zamanındaki ortalama toptan kilogram satış fiyatları ve dekar başına ortalama masrafı il Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlardan sorulup, gelen cevaba göre bilirkişinin zemin bedelinin tespitine ilişkin raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,3-Dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporlarına yansıyan özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı % 50 den fazla olamayacağı halde, bu oran daha yüksek alınarak fazla zemin bedeli tespit edilmesi,4-Kamulaştırma Kanunun 25/2 maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazdaki yapının tamamının 6495 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce yapıldığı sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muhtesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazda bulunan binanın değerinin ödenmesi gerekir.Bu itibarla, taşınmaz üzerinde bulunan binanın iç ve dış yapısı incelenip, varsa eksik imalatlar belirlenip, sonucuna göre belirlenen yapı bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçe ile bina bedeline karar verilmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.