Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24535 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16986 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/07/2014NUMARASI : 2014/138-2014/662Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu taşınmaza değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 1.466,35 m2'lik kısmı için daha önce Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/279 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli dava açıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla; dava konusu taşınmaza ait ilk kamulaştırma nedeniyle açılan dava dosyasının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden, aynı taşınmaza ilişkin olarak açılan ve yukarıda bahsi geçen dava ile eldeki dava birleştirilerek hüküm kurulması yerine yazılı şekilde karar verilmesi, 2)Mahkemece dava konusu taşınmazın kamulaştırma kapsamında olan ve 08.06.2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B1) harfi ile gösterilen 10.532,93 m2'lik kısmın zemin bedeline, arta kalan ve krokide ( C ) harfi ile gösterilen 3.080,72 m2'lik bölümde ise değer azalış bedeline hükmedildiği halde, taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline ilişkin hüküm kurulması, 3)Davalı taraf vekille temsil edilmediği halde, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.